20.5.09

ülser.

komşumun tek bir derdi var. buna bulduğu çözüm ise konuşmak. diyorum ki ona "konuşma bu kadar". kızıyorum. kelimeleri öylesine harcıyor ki. cümlelerinin nereye ulaşacağını, kime dokunacağını umursamaksızın konuşuyor ve beni korkutuyor.
sus diyorum.
seviyorum diyor.
ben de seviyorum diyorum, ama içimden.
bağırıyor.
boşuna bağırıyorsun, duy-mu-yor diyorum.
seni duydular mı yoksa diyor. bir kaşını yukarıya kaldırıyor.
hayır diyorum. ben fısıldıyorum sadece.
rüzgar, işine gelince fısıltıları taşır kulaklara. farkındayım. ama o taşımasın, fısıldayan "ben" olmak istiyorum. o şurada olsun ve sadece dinlemek isterse duysun beni.
saçma dedi.
kıçını yırtmaya devam et o zaman dedim.
dolaptan hap kutumu çıkardım. bu gencecik yaşımda ülser de olmuştum.