24.11.09

bugün, saat 4, sirkeci


peki tüm o gözyaşları nereye gidiyor
hangi okyanus, onlarla beslenmenin ağırlığını alabilir
hangi ağaç, köklerinden kabul edebilir onu
hangi sözcükler ıslanmadı gözyaşlarının altında
hangi şemsiye korur bizi gözlerimizdeki bulutlardan
parmaklarıyla dokunuverir insanlar bulutlarımıza
ağır bir yağmur başlar
kayalar tıkar boğazımızı
kelimeler çıkamaz
inemez de!



en çok da böyle anlarda "ama.." diye açılmak ister ağız
ama.. ne
ama.. kim
ama.. neden
lakin elde var:
birbirine kenetlenen dudaklar..

peki ya tüm bu gözyaşları da gidince,
geriye ne kalıyor?


foto: aynı gün, okul, lomo.

23.11.09

.her şey çok eksik
ve neredeyse yok gibiyken.


dünya soğur, akşam serinlerken,
benim sensiz sevinecek bir şeyim yok
kılı kırk yardım,
altını üstüne
getirdim,
ve işte en gümüş
cümlem:

içimi açtım sana.
içini açmak için.
birhankeskin

kendi sözcüklerime ulaşmak için senin sözcüklerine ulaşmak veyahut senin sözcüklerine ulaşmak için kendi sözcüklerime ulaşmak aman veyahut da kader kısmet.

17.11.09

ben şimdi
konuşuyorum
şu sözcükler mesela
bir yerlerde uzayda
ulaşmasını istiyorum
((isterseniz yüksek sesle okurum))
BÜYÜK HARFLERE İHTİYACIM VAR
KAPI DELİKLERİNDEN
PERDE ARALARINDAN
GÖZBEBEKLERİNDEN
İÇERİ SIZACAK
BÜYÜK
KOCAMAN
HARFLERE
İHTİYACIM VAR
bayım
dinliyorsunuz ama
anlıyor musunuz
evet diyorsunuz ama
bekliyor musunuz
uyuyorsunuz ama
huzurlu musunuz?

3.11.09

ve:
- merhaba.

meraba. ne kadar güzel gülümsüyorsun öyle. lütfen gel gir koluma.
bana üzgün olduğundan bahsetsen bile razıyım. ama beni dinlersen
memnun olurum. ilerleyen adımlarım var. ilerleyen yıllar.
pardon daha önceden tanışmış mıydık. bana eski bir arkadaşımı anımsattın.
şu an kendisi uzaklarda. gözlerinde huzur, yanındayken içimdeki huzur,
ellerine bakıyorum: huzur, komik belki ama dişlerinde bile huzur.
isminin karşılığı huzur. üzgünüm, ben ondan sonra böyle oldum zaten.
hiçbir yer yetmez oldu. hiç kimse yetmez.. dolduramaz.. unuttaramaz..
pardon neyi? bardağı kaldırıyorum. aynadaki bana bakıyorum. aynadaki sana.
seni görebilmek istiyorum. gerçekten görmek. iç'ini görmek. gözlerinden
içeri akabilmek. nasıl böylesi hissedebiliyorum? yaptığım tüm yanlışları
arkamda bıraktım ben. yenisin sen, ben de.. kaltaksam, geçmişte. senin yanında
sadece huzur var. sakin. bir de gülümsemeler. yollar. yerlerine oturan
parçalar. gelecek zamana ait umutlar. geçmiş zaman kapalı. şimdiki zaman
ise bilinmiyor. bilmediğim zamanlar elimden bir şey gelmez. ellerim elini
tutmak istiyor. bakışlarını yakalamak istiyorum. ellerimle. onları sıkı sıkıya
tutmak ve saklamak. söyle, yapabilir miyim sence?

Ann dedi ki "Sen sormakla beklemek arasında sıkışıp kalmışsın." beklemek
aptal işidir, dedim ben de. konuşmanın başında nasılsın sorusunu "aptalım"
diye cevapladığımı nasıl da unutmuşum oysa..
kendime bulaştırdığım bir hastalık var. geceleri uykumu kemiriyor. gündüz
aklımı. ayaklarıma dolanan bir akıl yok artık, salt rüzgar.

istek listesi

- "send me your flowers, of your december"
- sabır
- beklemek erdem değil, aptallıktır cümlesinin gizli sözde öznesi
- mızıka sesi