22.1.10

bir şeye en çok onun yokluğunda inanırız.
savaş alanlarında tanrıya inancımızın artması, böylesi ölüm/yaşam ince çizgisinden oluşan yerde, tanrıya ait hiçbir izin bulunmamasından. sadece kan, silah ve detaylar vardır. detaylar ise kafayı iyiden iyiye sıyırmamız içindir. tutunmak için.
etrafımızda kalbimizin atışını hızlandıran biri yokken, aşka inanırız. aşkın bizi daha iyi yapacağına. oysa kalbimizde bir olasılık varken sevginin nefrete (ç)evrimi çok iyi hissederiz. aşk her şeyi daha da belirginleştirmez, bilhakis daha da muğlaklaşır her şey. ve insan her zaman "net" bir şeyler ister, isterken bile özünde net değildir.
işte ben bu yüzden
tanrıya inanıyorum
aşka inanmıyorum