4.8.09

okuması için p'ye, okuyup unutması için x'e, ders çıkarması için gelmemiş günlerimize.



beklemem öğütlendiğinde bekledim. sevmemi öğütlemelerine gerek yoktu zira aşıktım. güvenmem öğütlendiğinde duraksadım. sevgi ve güven farklı şeylerdi. birbirlerinden güç alır, birbirlerine gereksinim duyar lakin birarada bulunmaları bir yasa ile belirlenmemiştir. durmam öğütlendiğinde kulak asmadım, inandığım şeyler vardı, sen gibi. unutmam öğütlendiğinde tamam dedim, hak ediyorum bunu, unutacağım. susmam öğütlendi, eyvallah dedim. susarım. severken bile sustum çünkü ben. her şey rüyadaymışçasına kadar inanılmazken bile sustum ben. gökyüzündeydim, sustum. her şey çirkinleşmeye başladığında sustum. giderken sustum. gelirken sustuğum gibi. kelimeler dönüyordu kafamda. evet, hayır, asla, bilmiyorum, ya da, ama, öyleyse, peki.. susuyordum. sabretmem öğütlendiğinde gülümsedim. "anlamını azalt" dediklerinde.. durdum. yapamam ki bunu. o günkü mutluluğumu sen biliyorsun. gözlerimdeki hani. gülümsememi. heyecanımı. olmaz ki bu. gözlerinin anlamını nasıl eksilteyim peki? ya sözlerinin? sözlerimin? anıların? anların? yazılmış sözcüklerin? söylesene, bir gün mutlaka konusu açılacak mı ileride? gerçekten.. o gün gelecek mi? zira ağır geliyor bunlar. biliyorsun..