22.2.08

hayatın anlamı sabahlarda!

her sabah bir apartmanın önünde iş servisini bekleyen iki kadını izliyorum. ikisi de farklı şirketlerde çalışıyorlar, hatta bir tanesi ece temelkuran'a çok benziyor. yüzü filan. ecetem kadar olamasa da.. benzer işte! bu sebeple birisine ecetem olan, ötekine ecetem olmayan diyeceğim.
ecetem olan işe yeni girdi. daha bir süredir bekler iş servisini. evi o apartmanda değil, ötede biraz. yürüyerek geliyor sabahları. pek kendine bakmıyor aslında. sade bir kadın.
ecetem olmayan bir seneyi aşkındır aynı işte çalışıyor. o da ilk başlarda sade idi. ama ecetem olana göre daha farklı bir sadelik. bir kere bu kadında bir görkem var, saray kadını gibi. pespaye de giyinse bir ışıltı saçıyor. gözleri çok büyük. saçları harika. duruşu, dimdik! annem görse "hıh böyle olacaksın bak" derdi kesin. bir seneyi aşkın zamandır çalışıyor dedim ya, demek ki iş yerinde kademe filan atladı daha bakar oldu kendine. özgüveni zaten boldu, daha bir dik duruyor şimdi. daha bir.. öyle işte. hem onun iş servisi ecetem olan'ınkinden daha lüks. ah para!
ecetem olanla göz göze geliyoruz mütemadiyen. ece temelkuran'a bu kadar benzemesinden mütevellit rahatsız edercesine izliyorum çünkü kendisini. o da bana aynı merakla bakıyor.
ecetem olmayanla göz göze gelemiyorum. bakmıyor çünkü. sadece servisin geleceği yola bakıyor gözleri.

ecetem olan dediğim kadın bir seneye iş yerinde başarıyla yükselir mi acaba?
acaba ecetem olmayan kadın gibi güvenle basar mı adımlarını bir gün?
bir gün onunla da göz göze gelmek imkansızlaşır mı?
hayatın anlamı sabahlarda..
bunu fark eden oluyor mu?