21.2.09

göz.

evimin sokağında bir sokak çocuğunun öldürüldüğü gündü. bilirsin, çocuk ölümleri kadar yıkıcı bir şey olamaz benim için. seni arıyorum. sesimin kötü halinden anlıyorsun. geliyorsun hemen. kahve filan yapıyorsun. aklımı o çocuk cesedinden uzaklaştırmaya çalışıyorsun. kitaplığımın karşısında oturuyoruz. düşüncelerimi kitaplara yöneltiyorsun. oysa kapının öteki tarafında, sokaktan bir çocuk cesedi kaldırıyorlar. sahneyi tahmin edebiliyorum. sokağa su döküyorlar, kanlar gidiyor. peki ya kan kokusu. o çok ağırdır, bilir misin?

ecetemelkuran okumalısın, diyorum. hiç okumamışsın onu, bu tahmin edilebilir bir şey. oysa onu okusan, insanları ve hayatı sevebilirsin böylece. iç'ini dinlersin bir kez de. ben çocuklar için ağlayabiliyorsam... cümlemi bitirmeme izin vermeden konuyu dağıtmaya başlıyorsun. ondan konuşuyorsun. biraz da şundan. müzikten konuşuyoruz. gülüyoruz sonra. sen konuşurken reset düğmeme basılıyor sanki. birden yüzünü ellerimin arasına alıyorum. gözlerinin rengine ve belirginliğine bir kez daha hayran kalıyorum.

gözlerinin bana böyle bakmasını çok seviyorum. bir gün beni seveceğini söylüyorlar, diyorum.

oysa benim gözlerim çoktandır seviyor seni.
görmesen de..




kış'09.